Türkiye’nin en ünlü ve en önemli müzelerinden biri olan Anadolu Medeniyetler Müzesi Ankara’nın
Altındağ semtinde faaliyet göstermektedir. Türkiye için çok önemli bir tarih ve arkeoloji müzesi olan
Anadolu Medeniyetler Müzesi, tarih boyunca Anadolu bölgesinde yaşamış olan uygarlık ve
topluluklardan geriye kalan ve uzun kazı çalışmaları sonucu elde edilen arkeolojik eserleri, kronolojik bir
sıra bölüm bölüm ayırarak insanlara sergilemektedir. Müze bir çok açıdan hem Türkiye hem de dünya
için büyük bir tarihi öneme sahiptir.
Anadolu Medeniyetler Müzesi aslen bir ”Hitit Müzesi” olması niyeti ile kurulmuştur. Ankara’da bir ‘Hitit
Müzesi” kurma fikri aslında 1921 yılına kadar dayanır. Hatta bu fikrin sahibi Mustafa Kemal Atatürk’tür.
1921 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği ile o yılların Maarif Vekili Hamdullah Suphi Tanrıöver ve
yine o zamanların Hars Müdürü Mübarek Galip Bey Ankara’da bir ”Hitit Müzesi” açmak üzere
çalışmalarına hızla başladı. Bu çalışmalar sonucu tarihler 1 Ekim 1921’i gösterdiğinde Asar-ı Atika ya da
bir diğer ismi ile Eti Müzesi açılmış oldu.
Bu açılış ile şimdilerde dünyanın en önemli ve en büyük, en kapsamlı Anadolu uygarlıkları müzelerinden
biri Anadolu Medeniyetler Müzesi’nin de temelleri atılmış oldu. Kuruluş yıllarında çok ufak bir alana sahip
olan Eti Müzesi daha sonra uzun çabalar ve uğraşlar sonucu taşındı, büyüdü ve yıl 1968’i gösterdiğinde
yalan olarak bugünki ismi olan Anadolu Medeniyetler Müzesi adını aldı.
Anadolu Medeniyetler Müzesi dünya çapında en kapsamlı ve en saygın Anadolu tarihi müzelerinden biri
olarak bilinir. Müze, 19 Nisan 1997 tarihinde Avrupa Konseyi’ne bağlı olan European Museum Forum, ya
da Türkçe ismi ile Avrupa Müzeler Forumu tarafından her yıl verilen Avrupa Yılın Müzesi ödülünü tam 68
müze arasından birinci gelerek evine götürdü. Ödülünün İsviçre’nin Lozan şehrinde alan Anadolu
Medeniyetler Müzesi Türkiye’de bu ödülü almış olan ilk müze olma özelliğine sahip olmuştur.
Önceki paragraflarda da bahsedildiği gibi bir ”Hitit Müzesi” olmak niyeti ile kurulmuş olan Anadolu
Medeniyetler Müzesi kuruluşunun ilk yıllarında koleksiyonunda yalnızca Hititler’e ait eserler
bulundurmaktaydı. Ancak yıllar içinde müzenin eserleri, envanteri hızla arttı ve müze hızla büyüdü. Bu
artış sonucu Anadolu Medeniyetler Müzesi sadece Hititler’e değil, Anadolu’da yaşamış olan hemen
hemen her uygarlığa ait eserleri de bünyesinde sergilemeye başladı.
Kurulduğu yıldan bugüne içerisinde birçok önemli parça ve tarihi eser barındırmakta olan Anadolu
Medeniyetler Müzesi’ni ziyaret eden kişilere görmeleri önerilen ve müzenin belki de en önemli parçası
sayılan eser milattan önce 6200 yıllarına tarihlenmiş olan ve tarihi olarak dünyanın en eski haritası
sayılan Çatalhöyük haritasıdır. Paha biçilemez bir eser olan bu harita Çatalhöyük bölgesinin kent planını
içerir.
Ankara gezi rehberi yazımızı da okumak isterseniz burayı tıklayabilirsiniz.