Aydın gezi rehberi için Aydında gezilip görülecek birçok yer bulunmaktadır. Doğal güzellikleri ve antik kentleri ile meşhur olan Aydın’da gezilecek yerler listesine turistlerin gözdesi olan Kuşadası ile başlamak daha iyi bir tercih olacaktır.
Güvercinada Kalesi
Kuşadası merkeze gittiğinizde yürüyerek Güvercinada Kalesini görmeye gidebilirsiniz. Güvercinada’da, Barbaros Hayrettin Paşa’nın yaptırdığı bir iç kale ve İlyas Ağa’nın yaptırdığı surlar bulunmaktadır. İlyas Ağa bu surları Mora İsyanı esnasındadenizden ve diğer adalardan gelebilecek saldırıların önüne geçebilmek için yaptırmıştır.
Kuşadası merkezde bulunan balıkçılarda balık ekmek yemeden gitmemelisiniz.
Dilek Yarımadası
Dilek Yarımadası bir milli parktır ve burası için Aydın’da hem denize girebileceğiniz hem de doğanın içinde olabileceğiniz en güzel yer demek mümkündür.
Dilek Yarımadasında dört koy bulunmaktadır. Bu koyları ister özel aracınızla ister yürüyerek gezebilirsiniz ancak yürüyerek gezebilmek için buna hazırlıklı gelmeniz gerekir. Bir diğer seçenek de yarımadanın içinden geçen dolmuşlardır. Bu dolmuşlara binerek gitmek istediğiniz koyda inebilirsiniz. Ayrıca bu milli park içerisinde yaban domuzu (insanlara alışmışlar), sincap gibi hayvanlara rastlama imkânınız var. Eğer şanslı gününüzdeyseniz alageyiklere de rastlamanız mümkün.
Zeus Mağarası
Bu mağara Dilek Yarımadası Milli Park girişine beş dakika yürüme mesafesinde bulunmaktadır. Aydın’ın kavurucu sıcaklarında buz gibi suyu ile sizi rahatlatacaktır. Eğer sıcaklardan bunaldıysanız kesinlikle bu mağaradaki suya girmelisiniz.
Bilinene göre Zeus kardeşi Poseidon’un gazabından kaçmak için bu mağaraya gelirmiş. Ayrıca güzellik tanrıçası Afrodit’in Zeus mağarasında yüzerek güzelleştiği de söylenmektedir. Bir diğer söylenceye göre de Meryem Ana’nın Zeus mağarasına uğramış ve bu suda yüzmüştür. Bu söylencelerden ötürü Zeus mağarasının suyunun kadınların tenlerini güzelleştirdiği inancı bulunmaktadır.
Mağaranın suyu kayalardan gelen sızıntılar ve deniz suyunun birleşiminden oluşmaktadır. Mağara suyu tatsız olup içerisinde herhangi bir canlı bulunmamaktadır.
Priene Antik Kenti
Mykale Dağı’nın eteklerinde bulunan bu antik kentin MÖ 1200 yılında İyonlar tarafından kurulduğu söylenmektedir. Bugün ızgara şehir sistemi olarak bilinen planın tarihte ilk defa Prine Antik Kenti’nde uygulandığı düşünülmektedir.
Alüvyonlar sebebiyle liman kenti olma özelliğini kaybeden kent Bizans döneminde önemini kaybetmiş ve 2. yy’da ise tamamen terkedilmiştir.
Didim Altınkum Plajı
Altınkum Plajı, Didim dendiğinde akla gelen ilk yerdir. Altınkum ülkemizin başlıca mavi bayraklı plajlarından biridir. Temizliği ve berraklığıyla konuklarına oldukça keyifli bir yüzme deneyimi yaşatmaktadır. Denizi sığ olduğu için özellikle çocuklu aileler ve yüzme bilmeyenler tarafından daha çok tercih ediliyor.
Saplı Ada
Didim’e gidip görebileceğiniz bir diğer doğal güzellik de Saplı Ada’dır. Karaya çok uzak olmayan Saplı Ada’ya suların çekildiği zamanlarda deniz içerisinden yürüyerek ulaşabilirsiniz.
Saplı Ada, Ege Denizi’nde yer alan bir volkanın patlaması sonucu biriken küllerden oluşmuştur. SİT alanı olarak koruma altına alınmıştır. Birikim şekillerini bugün dahi görmeniz mümkün.
Bafa Gölü
Ege Bölgesi’nin en büyük gölü olarak bilinmektedir. Bafa Gölü’nün, yaklaşık iki bin yıl önce deniz olan Söke Ovası’nın zaman içinde alüvyonlarla kaplanması sonucu oluştuğu bilinmektedir. Göl, 1989 yılında Tabiat Parkı olarak kabul edilmiştir. Heraklia Antik Kenti’ne ve iki adaya da ev sahipliği yapmaktadır.
Alinda Antik Kenti
Hekatomnos’un kızı olan Ada, kardeşi Piksodaros tarafından Halikarnassos’tan kovulmuştur. Bunun üzerine M.Ö. 340 senesinde Alinda’ya çekilmiş ve bu kenti kendisine başkent yapmıştır.
Alinda’da bugün ayakta kalan en önemli yapı agoradır. Alinda tiyatrosu doğal bir eğime oturtulmuş, güneydoğuya bakan tarafı oldukça iyi korunmuştur. Tiyatro HelenistikDönem özellikleri taşımaktadır. Tiyatroya yapılan ilavelerle tiyatro, Roma Dönemi’nde de kullanılmaya devam edilmiştir.
Latmos Beşparmak Dağları
Aydın gezi rehberi için en özel doğal güzelliklerden biri de Latmos Beşparmak Dağları’dır. Latmos Dağları’nda bulunan kaya resimleri Anadolu’da son yılların en büyük tarih öncesi arkeolojik buluntuları arasında sayılıyor. Bu kaya resimleri Yeni Taş Devri’nden Bakır Çağı’na kadar (M.Ö 6000-5000) süren bir zaman içine tarihleniyor. Bu resimlerin insanlığın gelişim tarihi açısından çok önemli olduğu bilinmektedir. Ayrıca bu resimlerin Anadolu’nun ilk aile tablosunu sembolik bir dille anlattığı söylenmektedir. Resimlerin Avrupa’da bulunanlardan farkı savaş figürlerinin bulunmamasıdır. Batı Anadolu’da benzerleri olmayan bu resimler, dönemin kadın-erkek ilişkilerine dair de bilgileri günümüze ulaştırıyor.
Latmos Dağları’nda yaşayan kavimler sıra dışı kaya oluşumlarının yarattığı görüntülerden dolayı Tanrıların bu dağlarda yaşadığına inanmıştır. Latmos Dağları bu nedenle küçük Asya’nın kutsal dağı ilan edilmiştir. Ayrıca Latmoslular taş devrinden itibaren eski Anadolu Dağ Tanrısı’nın ve Hava Tanrısı’nın burada yaşadığına inanmışlardır. Bu bilgiye dayanarak dağların zirvelerine ayin yürüyüşleri yapılmıştır.
Tarih öncesi dönemden beri Latmoslular’ın dağdaki mabetlerine ulaşmak için kullandıkları gizli yollar ve geçitler varmış. M.S 7. yüzyılda Sina Yarımadası’ndan ve Yemen’den gelen Hristiyan papazlar burada manastırlar ve kiliseler yapmaya başlamışlardır.
Buradaki manastırların içinde en önemlisi bölgenin birçok Bizans manastırlarını, keşiş mağarasını ve barınaklarını içinde barındıran Yediler Manastırıdır.
Arapapıştı Kanyonu
Arapapıştı Kanyonu, Bozdoğan ilçesinde yer almaktadır. Turkuaz renginde suyu ile inanılmaz bir atmosfere sahip olan Arapapıştı Kanyonu, çok önemli bir doğal güzelliktir. Doğa ve su sporlarını sevenlerin de sıklıkla uğradıkları bu bölge, aynı zamanda tekne turları sevenler ve fotoğraf tutkunları için de ideal bir yerdir.
Afrodisias Antik Kenti
Afrodisias Antik Kenti, Aydın’da yer alan en önemli tarihi yerlerden biridir. Türkiye’nin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren Aphrodisias Antik Kenti, 1958 senesinde Ara Güler tarafından keşfedilmiştir. Köyde bulunan yapıları fotoğraflarını çekmiş. Fotoğrafları uluslararası kuruluşlara yollamış. Fotoğraflar dünya genelinde büyük ilgiye sebep olmuş ve uluslararası bir ekip Aydın’a gelmiş. Yapılan araştırma ve incelemeler sonucunda ise bölgenin geçmişi milattan önce 500’lü yıllara dayanan ve Afrodit’e sunulmuş bir antik kent olduğu ortaya çıkmıştır.
Nysa Antik Kenti
Şehir özellikle Roma İmparatorluğu egemenliği altındayken kültürel alanda önemli bir noktaya ulaşmıştır. Çok dik bir boğazın iki yanında kurulmuş binalar, meydanlar ve sokaklar tonozlu alt yapılarla desteklenmiştir. Nysa eski çağlarda eğitim alanında ünlü bir kenttir. Nysa Antik Kentinde Bizans döneminden kalma sur kalıntıları, Roma dönemine ait eğitim döneminde eğitim alanı olarak kullanılan Gymnasium, 30 bin kişi kapasiteli bir stadyum, Roma köprüsü kalıntıları, Agora, Roma Hamamları ve Nekropol ve Nekropol içerisinde bulunan lahit mezarlar bulunmaktadır.
Aydın Mutfağı: Aydın gezi rehberi denildiğinde eşsiz yemeklerden de bahsetmek gerekir. Tahinli Pide, Isırganotu Böreği, Pelvize Tatlısı, Zerde, Çingene Pilavı, Çine Köftesi, Ayran Böreği, Börülce, Yuvarlama, Paşa Böreği, Keşkek, İmambayıldı, Etli Enginar, Arapsaçı, Nohutlu Kereviz, Acılı Güveç, Kedirgen, Kırlı Kızartması, Deve Sucuğu